Türkiye AIDS’i taniyor ama hálá bana bulasmaz diyor
Mesude ERSAN
Arastirmada sorulan 92 sorudan biri de suydu: ‘Cinsel yolla bulasak bu hastaliklardan hangilerini biliyorsunuz?’ Verilen cevaplarda, AIDS, erkeklerde yüzde 91, kadinlarda ise yüzde 86 oranindaki bilinirligiyle birinci sirada yer aldi. En bilinen hastaliklar siralamasinda, ikinci sirada, Hepatit B (Kadin yüzde 89, erkek yüzde 81) vardi.
Deneklere AIDS’in bulasma yollari konusundaki bilgileri de soruldu. Verilen cevaplara göre çogunluk ‘AIDS, kan yoluyla, cinsel yolla, anneden bebege geçer’ gibi dogru bilgilere sahipti. Ancak bunun yaninda ‘Sivrisinek, böcek sokmasiyla ya da hastanin kullandigi esyayla, hatta tokalasmayla da bulasabilir’ gibi yanlis fikre sahip olanlarin sayisi da hiç az degildi...
Istatistiklere baktigimizda Türkiye’nin AIDS yayginligi açisindan sansli oldugunu görüyoruz...
- Bunu biz de tartisiyoruz. Cinsel iliskide geri çekme yöntemi (erkegin içeride degil, disarida bosalmasi) sik uygulandigi için bulasimin daha az oldugunu düsünüyoruz (virüs içeren meni vücuda girmedigi için). Istatistiklerdeki rakamlarin düsük olmasinin bir diger nedeni de yurtdisindaki Türklerin büyük kismi hastaligi yasadiklari ülkelerde kapmislar. Dolasiyla buradaki istatistiklere girmiyorlar. Bir ara hizli testler vardi. Bunlarin yanlis sonuç verdigini düsünüyoruz. Ayrica bazen insanlar test yaptirmiyor. Ölüyorlar, örnegin ‘kanserden öldü’ deniyor.
AIDS’in egitimi verilir mi? Yöntemler degisiyor mu?
- AIDS egitimi konferansla olmuyor. Geçti o günler. Soyut kavramlar üzerine degil, somut kavramlardan gitmek lazim. Yaptigimiz bir projeyle birinci hedefimiz saglik çalisanlarina egitim vermek. Bunlarin içinde hekimler de var.
PREZERVATIF KULLANMAYI ÖGRETMEK ISTEDIK, BAZI MÜDÜRLER DAVA ETTI
Hekimler tip fakültelerinde ögrenmiyor mu?
- Tip egitiminde, AIDS cinsel yolla bulasan hastaliklarin bir parçasi. Tip egitiminin ‘mini’ bir parçasi. Tip fakültelerinden çok donamli çikamiyoruz. Hekim mezuniyet sonrasi egitimine de önem vermiyor, kendini beslemiyorsa bilgisi orada kaliyor. Bazi laboratuvarlar, hastaneler HIV pozitiflileri baslarindan atiyorlar.
AIDS bulasmasi açisindan riks gruplari yeterli önlem alabiliyor mu?
- Aslinda cinsel yolla bulasan hastaliklarda cinsellik boyutu oldugu için önlemin ne kadar alindigini bilmiyoruz. Ama prezertavif satislarina bakildiginda az oldugunu, kullanilsa da hatali kullanildigini görüyorsunuz. Prezervatifin nasil kullanilacagini bilmeyenler var. Biz egitimlerimizde bunu da gösteriyoruz. Geçmis yillarda dernek olarak akran egitimi yaptik. Lise ögrencilerini cinsel yolla bulasan hastaliklar, AIDS konusunda egitmek istedik. Prezervatif kullanmayi ögretmek istedik. Ama bazi okullarin müdürleri dava etti. Halbuki cinsellik ve uyusturucu kullanim yasinin 12-13 yasina indigi bir ülkede bunu vermezseniz olmaz. Avrupa’daki gibi tuvaletlerde vs. prezervatif alinabilen makineler olmali. Gençler gidip eczaneden almaya çekiyor.
Hürriyet’in arastirmasi AIDS’in yüksek oranda bilinirligini ortaya koydu. Sizin gözlemleriniz nedir?
- Çok bilindigine katilmiyorum. AIDS hálá escinsel hastaligi saniliyor. ‘Ben escinsel degilsem bana bir sey olmaz’ fikri hálá çok yaygin. Böyle düsünenlerin yüzüne AIDS’le ilgili rakamlari vurmak lazim. Hastaligin en yaygin oldugu grup heteroseksüeller. Risk grubundakiler önlemlerini daha erken aldi, daha iyi korunuyor. Mesela hastaligin yayilmasi önce escinseller arasinda durdu. Oysa Bu yüzden heteroseksüel grup daha riskli. Önemsemiyor ve önem almiyorlar.
AIDS damgalayici bir hastalik...
- Tamamen escinselligi çagristirildigi için damgayici. Hepatit B, C daha tehlikeli ve ölümcül hastaliklar halbuki. Üstelik genel popülasyonda görülme sikliklari daha yüksek. Ancak böyle degerlendirilmiyor.
AIDS’in en yaygin oldugu grup heteroseksüeller
TNS PIAR’in Hürriyet için yaptigi Cinsellik Arastirmasi, sevindirici bir sonucu gösteriyor: Türkiye artik AIDS’i taniyor. AIDS cinsel yolla bulasan hastaliklardan en fazla bilineni. Ancak maalesef bilmekle, bunun davranislara yansimasi ayni sey degil. Nitekim AIDS Savasim Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi ve Dünya Saglik Örgütü AIDS Egitimcisi Prof. Dr. Sükran Simsek, AIDS’in çok bilinmesinin hastaliktan korunmada ve hastalari anlamada bilince dönüstügünü düsünmüyor: ‘Bana bulasmaz görüsü ve riskli davranislar zannedildiginden daha yaygin’ diyor.
Anadolu kasabasi AIDS’i ondan ögrendi
11 yildir HIV pozitif olan Selahattin Demirer (37) küçük ve muhafazakar bir Anadolu kasabasina, Aksaray’a bagli Ortaköy’e AIDS’i ve ondan korkmamayi ögretti. Bir süre dislansa ve tepki görse de mücadele etti ve savasini kazandi. Ondan bulasan virüsle hastalanan ilk esi ve çocugunu bu hastaliktan kaybettigi halde acisini yüregine gömdü. Kavgayi birakmadi. Hastaligini gizlemek yerine açikça anlatti. Dogru bilgiler vermeye ugrasti. Sosyal hayattan kopmadi. Halen çalisiyor, kahveye gidiyor, esi, dostu, arkadasiyla ayni mekani, kap kaçagi paylasiyor. Ikinci evliligini de yapti. ‘HIV ile Yasamak’ adli bir kitap da yazan Demirer, dislanmak degil, sevgi ve sefkata ihtiyaçlari oldugunu anlatti. Simdi emekli olan Demirer, tedavisini aksatmamasi ve inancini korumasiyla viral yükünü de sifirladi.
Hekimler de egitilecek
AIDS Savasim Dernegi’nin AB destekli iki yillik projesiyle Istanbul’daki 19 kamu ve özel hastanenin saglik çalisanlarina AIDS ile ilgili egitim verilecek. Proje sonunda ilk hedef HIV/AIDS ve diger cinsel yolla bulasan hastaliklari bulunan hastalara karsi ayrimci ve önyargili davranislarin ortadan kaldirilmasi. Saglik personelinin bilgi ve tutumunun iyilestirilmesi, duyarliligin artirilarak hasta haklari ve tibbi ilkelere uygun hizmet sunulmasi, kisilerin riskli davranislardan uzaklasmasi, erken tani ve tedavi hizmetlerine ulasim sansinin artmasi, hasta hakki ihlalleriyle ilgili birimlerin isler hale getirilmesi de amaçlaniyor. Proje kapsaminda egitim kitaplari hazirlandi. Iki yil sürecek ve 3-7 günden olusan egitim çalismalari, Istanbul’da ayrica birinci basamak saglik hizmeti veren 32 saglik grup baskanliginda hizmet veren personele de uygulanak.
NEJAT ÜNLÜ
(Pozitif Yasam Dernegi Baskani)
Biliniyor ama fantastik bir hikaye gibi dinleniyor
Kisisel görüsüme göre esçinsel hastaligi olarak tanitildigi için dikkati çekti. Bu toplum enteresan bir toplum. Esçinsel konusu olunca herkesin kulaklari biraz dikiliyor. Ama aslinda nasil bir bulastigi, hastaligin özellikleriyle çok fazla ilgilenmiyor. AIDS biliniyor ama fantastik bir hikaye gibi dinleniyor. AIDS’in kendisine bulasmayacagini düsünüyor. Bilgileri tutuma, davranisa dönüsmüyor. Hatta travestiler, hayat kadinlari HIV poziti olduklarini söylediklerinde ‘Atin ölümü arpadan olsun’ tepkisiyle karsilasiyorlar. Esçinsellerin çogu korunuyor. En azindan ilk iliskilerinde. Ama iliski uzun süreli olunca korunmaktan vazgeçiyorlar. Kadin esçinseller neden kapacagiz diye düsünüyorlar. Halbuki herkesin riski var. Kondom en basit korunma yöntemi. Ancak haz alinmadigi düsüncesiyle kullanimi yaygin degil.
PROF. DR. SEMRA ÇALANGU
(Anadolu Saglik Merkezi Iç Hastaliklar ve Enfeksiyon Servisi)
Hiç duymayana rastlamadim
Klinik deneyimlerime dayanarak söyleyebilirim ki karsimiza gelenler en azindan isim olarak hastaligi duymus oluyorlar. Daha önce duymamistim diyen hastaya hiç rastlamadim. Hatta hastaligin etkeni HIV virüsünü bile biliyorlar. Özellikle egitim ve bilgi düzeyi bilgisayar ve internet kullanmaya yetiyorsa, daha bize gelmeden hastaligi ögreniyorlar. Tabii ki bunlarin yanida hastalikla ilgili hiç bilgisi olmayanlar da var. Tuvaleti ayirma miyim, ayri mi yemek yemeliyim, sivrisinekten bulasmaz mi diye soranlar da. Önemli bir hastalik oldugunun farkinda olmayanlara da rastliyoruz. Kan yoluyla bulasma çok azaldi. Kan bankalari testleri yapiyor. Kadinlar manikür, pedikür de dikkatli davraniyor. Prezervatifin AIDS ve baska hastaliklardan korudugu hemen herkes tarafindan biliniyor. Ancak takilmasi ve dogru kullanimda zincir kiriliyor. Özellikle eski dogu blokundan gelen kadinlar bu bakimdan büyük risk yaratiyorlar. Prezervatif konusunda israrli degiller. Onlar için önemli olan para kazanmak. Yurtdisindaki hayat kadinlari daha bilinçli. Prezervatifi sart kosuyorlar. Türkiye’deki AIDS’li sayisi az gibi görülüyor. Bu yüzden sansliyiz. Ama öte yandan bu bilinçlenmemizi zorlastiriyor. Aysbergin suda kalan bölümünü görmüyoruz. Büyük mü, küçük mü? Bu biraz da hastaligin korkutucu özelliginin geri plana atilmasini, bilinçlendirmenin zorlasmasini beraberinde getiriyor.
|
|
Eklenme Tarihi : 10.09.2005 |
Haber Editörü : senLeBen |
«« GERi
|
Bu haber 494444 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
Bu habere yapılmış bir yorum bulunmamaktadır |
Yorum yazmak için login olunuz
|
|