Dünya`da 8 milyar insan var, ancak eşitlik ve özgürlük konusunda hala atmadığımız 8 milyar adım olabilir. Gallup "Sizin ülkeniz gay ve lezbiyenler için yaşanabilir mi?" diye sordu. İşte yanıtları.
123 ülkeyi kapsayan, her ülkeden 15 yaş ve üstü 1000 katılımcının yanıtları doğrultusunda düzenlenen Gallup araştırmasının sonuçlarına göre her 10 kişiden 3’ü (%28) yaşadıkları bölgenin gay ve lezbiyenler için “iyi/uygun” olduğunu düşünüyor.
Hollanda %83’lük oranla en “arkadaş canlısı” ülke olurken Pakistan ve Senegal %1’lik oran ile listenin sonunda yer alan ülkeler…
Mısır, Fas, Suudi Arabistan, İran, Türkmenistan, Irak, Nijerya, Ürdün, Bahreyn, Tacikistan ve Yemen eşcinsellikle ilgili bu hassas sorunun yöneltilmediği ülkeler olarak listenin dışında kalıyor.
Gay ve lezbiyenler için en yaşanabilir alanlar Kanada dışında Avrupa ’da bulunuyor. İrlanda ise 2015’te yapacağı bir referandum ile eşcinsel evliliğe izin verme konusunu netleştirerek Avrupa’lı komşularına katılmayı hedefliyor.
Eşcinsel evliliği ilk yasallaştıran ülke olarak Hollanda’nın listenin başında olması şaşırtıcı değil. 2013’te İzlanda (%82), Kanada (%80), İspanya (%79), İngiltere (%77) ve Belçika (%74) da eşcinsel çiftlerin dünya evine girmesini yasallaştırdılar.
Listenin diğer ucunda ise durum oldukça farklı. Senegal’in anti-gay kanunları eşcinsel birlikteliği 5 yıla kadar hapisle cezalandırabiliyor ve 3000 doları bulan para cezaları da yaptırımlar arasında yer alıyor. “Ben eşcinsel olsam ülkemi yaşanabilir bulmazdım” diyenlerin en fazla olduğu ülkelerden Pakistan, Uganda, Etiyopya ve Afganistan eşcinsel ilişkileri cezalandıranlar arasında.
Güney Afrika 2006’da eşcinsel evliliği yasallaştırarak Afrika kıtasının “çıkıntısı” haline gelse de, genel durum bu kıtada eşcinsellerin yaşam alanlarının ve imkanlarının çok sınırlı olduğunu gösteriyor. Örneğin, %95’in “yaşanamaz” kabul ettiği Uganda’da eşcinsel yakınlık/ilişki müebbet hapisle sonuçlanabiliyor.
UCLA Hukuk Fakültesi üyelerinden Gary Gates’e göre: “Dünyanın dört bir yanındaki LGBT’liler için cinsellikleriyle barışık olmak, sosyo-cinsel kimliklerini açıkça deneyim etmek ciddi bir risk.”
LGBT görünürlüğünün en düşük olduğu ülkelerin ekonomik durumlarının “yoksulluk” paydasında birleşmesi ise bir tesadüf değil. İnsan haklarının ve yasaların gelişimi ülkelerin refah seviyeleriyle doğru orantılı olduğundan Batı’nın Afrika, Asya-Pasifik ve Orta Doğu’yu geride bırakarak öne çıkması şaşırtıcı değil.
Türkiye ’de de durum ne yazık ki Afrika’nın birçok ülkesinden farklı değil. Yılmaz Esmer başkanlığında, 54 ilden 1605 kişiyle yüz yüze yapılan “2011 Türkiye Değerler Araştırması” gösteriyor ki %84 eşcinselleri komşu olarak dahi istemiyor. Ülkemizde LGBT ya da eşcinsellikle ilgili sayısal verilere ulaşmak için Google araması yaptığınızda ise karşınıza pek sonuç çıkmıyor. Her gün, bir yerlerde bir trans vatandaşın ya da eşcinselin taciz edildiği, hayati tehlikeyle savaştığı, hakarete uğradığı ve dışlandığı bir ülkede yaşarken konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ihtiyacımız olduğu fikrinde birleşebiliriz.
@newmen, rica ederim. Herhangi bir maddi kaynak sunma zorunluluğunda değilsiniz zira zaten ülkenizde hayatınızın ve güvenliğinizin gerçek bir tehlike altında olduğunu kanıtlamanız gerekiyor. Yalnız şunu söylemem gerekiyor, iltica veya münferit olarak vatandaşlık başvurusu; bunların hiçbirisi bir diğerinden daha kolay değil. Özellikle LGBT ilticası biraz daha zorlu bir şekilde gerçekleşiyor. Aslında hem zorlu hem de yüz kızartıcı. Çünkü bazı ülkelerdeki göçmenlik büroları bizzat yaptığınız eşcinsel olduğunuz beyanını kabul etmiyorlar. Cinsel yöneliminizi video veya resimlerle kanıtlamanızı istiyorlar. Çok vahim. İkinci olarak Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devletten iltica yapmak daha zor. Çünkü Türkiye cinsel yönelimlerinden dolayı kimseye ceza uygulamıyor. (Kabahatlar Kanunu`ndan dolayı veya dolaylı yasalardan ötürü sıkıntı yaşayan LGBT bireyleri tenzih ederim). Yani kısacası, LGBT ilticası yapmak için hakkınızda kovuşturma ya da bir yasal süreç başlatılması gerekiyor. Çünkü iltica etmek siyasi bir haktır. Bir nevi uluslararası korumadır. Eğer siyasi açıdan tehlike içinde değilseniz, eşcinsel kimliğiniz aleyhinde bir yasal mahkumiyet veya yaptırım içinde değilseniz, yaşamınızı tehdit etmiyorlarsa iltica hakkından yararlanmanız imkansız olmasa da çok zor. Ama bu bir zaman böyleydi, halen böyle midir bilmiyorum. Belki şartlar iyileşmiş, yasalar esnekleştirilmiş olabilir. Benim bilgilerim bu konuda biraz bayatlamış vaziyette. Çünkü uygulamalar seneler değil aylar içinde değişebiliyor. Yazan :hawtboiBeğen
@newmen, Evet eşcinsellere oturma izni ve vatandaşlık veren ülkeler var. Öncelikle, sanırım çoğu ülke için geçerli olan ``21 yaş üstü olma zorunluluğu`` var; sizin de partnerinizin de 21 yaşın üstünde olması gerekiyor. Bazı ülkeler sadece oturma ve çalışma izni veriyor ve belli (uzun) bir süreden sonra vatandaşlık alabiliyorsunuz. Bazıları oturma izninin yanısıra bu bürokratik formalitelerle uğraştırmayıp vatandaşlık da veriyor ama bir şartla; o ülkenin vatandaşıyla evlenmek zorundasınız. Eğer partneriniz de geçici süreye tabi vize veya oturma izni ile o ülkede kalıyorsa, ne yazık ki bu sayılmıyor, illa da oranın vatandaşı olmak zorunda. Yani sadece T.C. vatandaşlığı olan partnerinizle başka bir ülkeye gidip vatandaşlığı geçtim, civil partnership adı altında oturma izni bile alamıyorsunuz. Ayrıca evlenmek üzere gittiğinizi varsayarsak, o ülkenin vatandaşı olan partnerinizle evleninceye kadar olan masrafları karşılayabilecek kaynaklarınızın bulunduğunu da gitmeden önce ispat etmeniz gerekiyor. Ülke ülke sıralamaya gerek yok, Kuzey ve Orta Avrupa ülkelerinin hepsi, Güney`de İspanya, Atlantik`te İngiltere ve Kanada hemcins birliktelik yaşayanlara özel vizeler ve LGBT ilticasına izin sunuyorlar. Bir de bazı ülkeler partnerinizle ilişkinizin en az 3 senedir devam ediyor olduğunu kanıtlamanızı istiyorlar. Bunu sanırım sırf o ülkenin vatandaşlığını alabilmek adına tanımadığınız biriyle anlaşıp, evlendikten ve ülkeye yerleştikten sonra ayrılmanızı ekarte edebilmek ve yasal boşlukları suistimal etmenizi engellemek amacıyla şart koşuyorlar. Hemcins birliktelikler olarak değil de, genel olarak detaylı bilgiye sahip olduğum sadece Fransa var. Fransa eşcinseller için evliliği legalleştirmeden önce PACS`yi (Pacte Civil de Solidarite: Medeni dayanışma/birliktelik sözleşmesi) uyguluyordu. Halen geçerli. PACS: evlenmeden birlikte yaşayan çiftlere (homo/hetero farkı gözetmeksizin) bazı hukuki haklar sağlayan bir anlaşma. PACS ile birlikte bir yabancı, bir yıl bekleme süresinden sonra ``permit de sejour``, yani geçici oturum hakkı kazanıyor. Bu hak kısa süreli ama başvurunuza mütakiben yerel belediyeler tarafından yenileniyor. Bununla siz ilgileniyorsunuz tabii. Geçici oturma izni olan bir kişi 5 yıl geçtikten sonra kalıcı oturma iznine başvurmaya hak kazanıyor. İsmi yanıltmasın, kalıcıdan kastları 10 yıl. En iyisi gitmek istediğiniz ülkenin bir vatandaşıyla veya beraber olduğunuz yabancıyla evlenmek. Bu oturma izni aldıktan sonra vatandaşlığı da kapabilmenin en kolay yolu... Ama yabancı bir ülkenin vatandaşlığını alabilmek için illa evlenmek veya eşcinsel olmak zorunda olmadığınızı da hatırlatırım. Vatandaşlık almanın birkaç başka yolu daha var en nihayetinde... Yazan :hawtboiBeğen
Eşcinseller toplanıp bir adada yaşama kararı alırlarsa; bundan büyük fırsat olmaz deyip bize ilk füzeyi İran arkasından da Rusya fırlatır herhalde :P Şaka bir yana, homofobik erkekleri bir adaya, homofobik kadınları da başka bir adaya yollayıp, bunları mecbur bırakıp zorla birbirlerini... neyse :D Bu da şakaydı. Yazan :hawtboiBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
aslında o bizleri dışlıyan müslüman ülkeler de bizler gibisi çok arkadaşlar...özellikle suudi arabistan da orda 18 yıl yaşamış biri olarak söylüyorum... Yazan :codereedBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
eşcinselleri bi adaya yollasalar.. kimse kimseye tahammül edemez malesef.. bir eşcinsel olarak ben eşcinseller arasında ne birlik, ne beraberlik görüyorum.. istisnalar da olsa sürekli birbirini kötüleme, kıskançlık ....vs.. daha biz eşcinseller birbirimizin kuyusunu kazarken.. dışardaki insanların tutumları pek de koymuyor.. hatta aşırı olacak ama bazıları homofobik insanlardan bile daha acımasız..
insanlar olarak hep umutlarla yaşıyoruz. elimizde olan tek şeye yani umutlara sarılıyoruz.. umarım birgün sevgi herşeyden üstün gelir ve insanlar korkularını bir kenara bırakıp birbirini sevmeyi ve saygı duymayı öğrenir.. farklı tercihlerimize rağmen onlar gibi birey, sıradan insanlar olduğumuzun bilincine kavuşur.. darısı bizim ülkemizin başına. Yazan :nb_foreverBeğen (8 kişi bu yorumu beğendi.)
En yakın 15 insan beni biliyor ve bu durumdan dolayı bir gram bile olsa dışlanmadım aksine daha da yakınlaştık bu kişilerle. Ve hayatım çok guzel şu an.İnsan var insan var. Doğru kişileri seçerek açılmalıyız bence. Bazı tabular yıkılamıyor maalesef. Yazan :afeelpainBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
Eşcineller her yerde, aslında hiç bir yerde, there is no time for us, no place for us, Freddie Mercury bunu taa 1970`lerde yazmış... Yazan :CalgaryBeğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)
adaya yollamalarına hiç gerek yok canım.israil nasıl yahudilerin vatanıysa hollanda da bizim için öyle olacak Yazan :serseri_dunyaBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
KİM NE DERSE DESİN,HAYATINIZI YAŞAYIN BOŞVERİN. Yazan :EMR1977Beğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)
Gelir ve eğitim seviyesi yüksek ülkelerin kabullenmesi hiç şaşırtıcı değil zaten. Yazan :yarimkaldimBeğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)
En sevdiklerin bile escinsel oldugunu ogrendiginde tam degil ama bi nevi seni disliyorsa disardaki insanlarin dislamalari cok normal bence turkiyeyi baz alarak soyluyorum. Yazan :boomcclepBeğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
çok normal böyle olması kişiler hep yanlış tanıtılıyor özellikle bizler Yazan :tusanBeğen
liste hiç şaşırtıcı değil eşcinselleri dışlayan ülkeler kültür olarak geri kalmış ülkeler ve müslüman ülkeler ne yazık ki Yazan :cem20Beğen (7 kişi bu yorumu beğendi.)