İstanbul Beyoğlu’nda oturduğu apartmanın girişinde boğazı kesilerek öldürülen trans kadın Esra Ateş’in katili 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul Beyoğlu’nda oturduğu apartmanın girişinde boğazı kesilerek öldürülen trans kadın Esra Ateş’in katili 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dördüncü duruşması görülen davada mahkeme, katil Olcay Saka’nın savunmasında ileri sürdüğü meşru müdafaa ve haksız tahrik koşullarının oluşmadığına hükmetti.
Mahkeme katil Saka’ya kasten öldürme suçundan (Türk Ceza Kanunu’nun 81/1. maddesi) müebbet hapis cezası verdi. Cezanın, katil Saka’nın geleceğine olumsuz etkilerini göz önüne alan mahkeme takdiri indirimle müebbet hapsi 25 yıla çevirdi.
Öldürdüğü Esra Ateş’in telefonunu da çalan katil Saka’ya mahkeme, hırsızlık suçundan da 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi.
“Bu kararın ve cezanın ibret olmasını dilerim”
Esra Ateş’in avukatlarından Rozerin Seda Kip kararı kaosGL.org’a değerlendirdi. Av. Kip, “Bu karar bize adil bir yargılamanın da tarafsız ve bağımsız yargıçlar tarafından yapılabileceğini bir kez daha gösterdi. Uzun süreden sonra bir trans cinayetinin faili mahkeme önünde yaptığı benzer savunmadan haksız tahrik indiriminden yararlanmadı ve 25 yıl hapse mahkûm edildi. Bu kararın ve cezanın ibret olmasını dilerim” dedi.
“Transfobik nefret cinayetlerinde LGBTİ+ örgütlerin müdahilliği kabul edilmeli”
Davanın 4 Kasım tarihinde görülen ikinci duruşmasına Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) hukuki danışmanı Av. Hatice Demir’in dernek adına sunduğu müdahillik talebi mahkeme tarafından reddedilmişti.
Av. Hatice Demir karar duruşmasının ardından mahkemenin bu kararını kaosGL.org’a değerlendirdi. Av. Demir, transfobik nefret saikiyle işlenen suçlarda suçtan LGBTİ+ derneklerinin doğrudan etkilendiğini hatırlattı.
Av. Demir, “Roşin Çiçek davasında müdahillik talebimiz önce kabul edilmiş davanın ilerleyen aşamalarında ise reddedilmişti. Müdahilliğimizin kabul edilmemesi ilk değil haliyle. Ancak nefret cinayetlerinde bu konuda çalışan derneklerin müdahilliğinin kesinlikle kabul edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Nefret cinayeti kanunlarımızda açıkça tanımlanmamış olsa da bu cinayetlerin sadece kişiye değil mensup olduğu gruba da mesaj verdiğini unutmamak gerekiyor. Haliyle transfobik nefret cinayetinden LGBTİ+ dernekleri ve örgütlenmeleri doğrudan etkileniyor. Müdahilliğimiz kabul edilmese de SPoD avukatları olarak davayı takip ettik. Davaya bizimle birlikte trans kadınlar da sahip çıktı, davayı takip etti” dedi.
KaosGL 31.01.2020
|
|
Eklenme Tarihi : 03.02.2020 |
Haber Editörü : GaBiLe |
«« GERi
|
Bu haber 75336 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
 |
Blog
 |
Frien
 |
Mysp
 |
Twit
 |
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
|
|
``Cezanın, katil Saka’nın geleceğine olumsuz etkilerini göz önüne alan mahkeme takdiri indirimle müebbet hapsi 25 yıla çevirdi.`` Bu neyin kafasi? Sicmisim katilin hayatina. Bir insanin hayatini vahsice almis.
Yazan : ayagina_paspas
Beğen (8 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Türkiyede LGBTI bireylerin büyük bölümü ÖLDÜRÜLME riski altında yaşayan bireylerdir. Toplum SAPIK, AHLAKSIZ, İ.NELER olarak gördükleri bu insanları KATLİ VACİP olarak görmekte; öldürülmelerinde SAKINCA GÖRMEMEKTEDİR. İşte tam bu noktada devletimizin bu gerçeği fark edip ANAYASADA TÜM VATANDAŞLAR EŞİTTİR ilkesine dayanarak, başta transları ve pasif eşcinselleri ÖLDÜREN insanlara AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET cezası vermelidir. Şimdi sokaktaki köpekleri, zehirleyen, kurşun sıkan, insanlar bile HAPİS CEZASI alırken; LGBTI bireylerin bir KÖPEK kadar DEĞERİ YOK ANLAŞILAN.....
Yazan : Calgary
Beğen (10 kişi bu yorumu beğendi.)
|
|
Ne demek mahkumun geleceğine olumsuz etkisi olacak diye indirim yapmak!Nasıl bir memlekette yaşıyoruz arkadaş!İnsan öldürenin geleceği olmamalı.Öleni düşünen yok,öldürenin geleceği düşünülüyor.Bakmayın 25 yıl ceza verildi dendiğine,3/1oranında 25 yıldan indirimi var daha.Yani 25 yılın yatarı 17 yıl neredeyse.Kalanı da hapishanede uslu durursa şartlı tahliyeden düşer,en fazla 10 yıl yatar,elini kolunu sallaya salaya gezmeye devam eder.Ölen de öldüğüyle kalır yine.Ondan sonra bunun adına da adalet derler!!!
Yazan : fullactive_
Beğen (10 kişi bu yorumu beğendi.)
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|