AİHM’den tarihi karar
Kaos GL`nin haberine göre Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi verdiği kararla homofobik ve transfobik nefret söyleminin ifade özgürlüğü kapsamına girmediğine hükmetti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eşcinsellere yönelik saldırgan ifadeler içeren el ilanları dağıtmayı cezai hükme bağlamanın ifade özgürlüğüne ters düşmediğini belirtti.
9 Şubat’ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Vejdeland and Others v. Sweden davasında oybirliğiyle karara vardı. İsveç yasası altındaki bir grup olarak eşcinsellere yönelik saldırgan ifadeler içeren el ilanları dağıtan bireylere yönelik cezai hükmün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlali olmadığını ve bu tür edimlerin Sözleşme’nin 10. Madde’sinde garanti altına alınan ifade özgürlüğü ile korunmayacağını belirtti.
Eşcinsellere yönelik nefret söylemiyle ilgili bu ilk önemli kararı ILGA-Avrupa olumlu karşılıyor. Davada bahsi geçen el ilanları eşcinselliği “sapkın bir cinsel eğilim” olarak tanımlıyor ve “toplumun temeli için ahlaki yıkıcı etkileri olduğunu” savunuyor. El ilanlarında geçen iddialar arasında eşcinselliğin HIV ve AIDS’in yaygınlaşmasından sorumlu olduğu ve “eşcinsel lobi”nin pedofiliyi hafife almaya çalıştığı da var.
Mahkeme bu cümlelerin doğrudan bir nefret suçuna çağrıda bulunmasa da ciddi ve önyargılı iddialar ortaya attığını onayladı. Mahkeme cinsel yönelim temelli ayrımcılığın “ırk, köken ya da renk” temelli ayrımcılık kadar ciddi olduğunu vurguladı.
Uluslararası Lezbiyen ve Gey Birliği (ILGA) Avrupa Yönetim Kurulu Eşbaşkanı, Martin K.I. Christensen:
“Bu gerçekten çok önemli ve tarihi bir karar. Onlarca yıl boyunca lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks bireyler saldırgan, temelsiz, ayrımcı ve onur kırıcı bir söylem heyelanının altında ezildiler. Uzun bir süre boyunca bu tür ifadeler kullananlar düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandıklarını söylediler. Bugün mahkeme açıkça kabul etmiştir ki bu tür ifadeler tüm topluluğa saldırıyor ve benzer görüşleri ifade eden, yayınlayan ve yaygınlaştıran birey ve kurumlar Sözleşme ile temin edilen ifade özgürlüğünü kullanarak kendilerini haklı gösteremeyecek. Bu Avrupa’da LGBTI bireyler hakkında küçültücü ve saldırgan ifadeler kullanmaya devam eden birey ve kurumlar için ciddi bir uyarı, nefretin ifadesi kabul edilemez demek bu ve Sözleşme’de ifade özgürlüğünün korunmasının cezadan kaçmak için bahane olarak kullanılamayacağını gösteriyor.” diye konuştu.
Ömer Akpınar - Kaos GL
Kaynak: kaosgl.com
|
|
Eklenme Tarihi : 21.02.2012 |
Haber Editörü : Administrator |
«« GERi
|
Bu haber 460835 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Bu kararın ve bu kararla alakalı haberin, ``Liam Nelson`ın`` ezandan etkilenerek müslüman olmayı düşünmeye başladığıyla alakalı haber kadar ilgi çekmeyecektir ülkemizde. Çünkü, ``ikiyüzlülük`` ülkemizde ``münferit`` bir durum değil; maaleseftir ki, tüm ülkeyi kaplamış bir iklimdir. Eşcinseller bile ``eşcinsellik`` sözkonusu olduğu zaman içselleşmiş homofobileriyle kime ``ibne`` diyeceklerini şaşırırlar. Arkadaşlık sitelerindeki profillere bakmak bile yeter bunu anlamak için: Herkes, ``feminen`` eşcinsellerden nefret ettiğini büyük puntolarla yazar. Oysa, ``feminen`` bir eşcinseli cinsel partner olarak çekici bulmamak makul karşılanabilecekken, bu cazip bulmayışı ``nefret`` le açıklama çabası çok gereksizdir. Dolayısıyla, ``çuvaldız`` ı ele batırabilmemiz için evvela, ``iğne`` yi kendimize batıracak kadar cesur olmamız lazım. Bunu başardığımız gün zaten ``ekalliyet`` bilincine ulaşmış da oluruz. Hanenin içinde bir değişiklik olsun istiyorsak, bu yolda çaba gösterenlere destek olmak, onları yüreklendirmek, yalnız olmadıklarını hissettirmek gerekir. Önemli olan ne kadar farklı beğenilerimiz/düşüncelerimiz/inanışlarımız olduğu değil, gerektiği zaman ne oranda bir araya gelebildiğimizdir.
Yazan : risotto34
Beğen
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|