Melda Onur Çingene Gül’ü ve nefret saldırılarını sordu
CHP’li Melda Onur Çingene Gül’ü ve LGBTİ’lere dönük nefret saldırılarını Meclis gündemine taşıdı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Melda Onur SPoD LGBTİ ile birlikte, translara dönük nefret saldırılarına ilişkin TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
Türkiye’de kişilerin kendilerinden farklı gördükleri kesimlere karşı geliştirdikleri ötekileştirmenin, bazı kanaat önderlerinin nefret söylemiyle cesaret bularak nefret cinayetlerine dönüştüğünü belirten Onur, “Bu cinayetlerin en belirgin hedef kitlesi LGBTİ bireylerdir ve bu bireylere yönelik nefret cinayetlerine her geçen gün bir yenisi eklenmektedir” dedi.
“Şiddete karşı kalıcı çözümler üretilmiyor”
Onur, çeşitli illerde yaşanan cinayetlerin, hükümetin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılığa ve uygulanan şiddete karşı yasal ve fiili tedbirler alma noktasında kalıcı çözümler ortaya koymadığını gösterdiğini vurguladı.
İstanbul’da Çingene Gül’ün öldürülmesini de hatırlatan Onur, “Yaşam hakkını tehdit eden bu saldırıların ardından etkin bir soruşturma yürütülememekte, suçlulara verilen cezalar ise caydırıcılık niteliği taşımamaktadır” ifadelerini kullandı.
“Anayasada cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği yok”
Onur’un soru önergesinde yer alan diğer ifadeler ve TBMM Başkanlığı’na yönelttiği sorular şu şekilde:
“Öte yandan, hükümet tarafından mart ayında gündeme getirilen ve kamuoyunda ‘Demokratikleşme Paketi’ olarak bilinen ‘Temel Hak ve Hürriyetlerin Geliştirilmesi Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’ Meclis’te yasalaşarak yürürlüğe girmiştir. Demokratikleşme Paketi’yle birlikte ‘nefret’ ifadesi ilk kez yasaya eklenmiştir. Ancak kanun maddeleri arasında “cinsiyet kimliği, cinsel yönelim gibi tanımlara yer verilmemiş; cinsel saldırı, cinsel taciz vb. suçlar nefret saikiyle işlendiği takdirde ceza artırımı uygulanmayacaktır.
“Buna bağlı olarak ülke genelinde LGBTİ bireylere yönelik gerçekleşen fiili ve sözlü saldırıların önüne geçilememesi, yasal zeminde oluşan bu boşluğun bir izdüşümü olarak görülmektedir.
“LGBTİ’lere yönelik nefret suçu yasalarda yer alacak mı?”
“Bu bağlamda;
“1-Yeni yasama döneminde LGBTİ bireylere yönelik saldırıların nefret suçu kapsamına alınmasına ilişkin ek bir düzenleme öngörülmekte midir?
“2- Bakanlığınız gündeminde, LGBTİ bireyleri hedef alan nefret odaklı bu saldırı ve cinayetleri önleyebilmek adına bir eylem planı var mıdır? Bu noktada diğer kurumlarla eşgüdümlü bir çalışma düşünülmekte midir?
“3-Son beş yıl içerisinde nefret cinayetleri sonucunda hayatını kaybeden eşcinsel ve trans birey sayısı kaçtır? Bunların illere göre dağılımı nasıldır?
“4-LBGTİ bireylere yönelik gerçekleşen nefret cinayetleri sonucunda bugüne kadar kaç kişi yargılanmıştır ve bu kişilere toplamda ne kadar ceza verilmiştir?”
LGBTİ örgütlerinden Çingene Gül ve nefret cinayeti açıklaması
İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği’nin çağrısıyla LGBTİ örgütleri de Çingene Gül’ün öldürülmesinin ardından bir basın açıklaması yayınladı ve geçtiğimiz hafta pazartesi günü (13 Ekim) Galatasaray Lisesi önünde bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde okunan basın açıklamasında şunlar kaydedildi:
“8 Ekim sabahı trans arkadaşımız Çingene Gül nefretin kurbanı oldu. 2 gün kendisinden haber alınamayınca eve giden arkadaşları tarafından onlarca yerinden bıçaklanmış halde bulundu.
“Sokaklarda, meydanlarda, alanlarda yıllardır söylüyoruz. ‘Trans cinayetleri sistematik ve politiktir’ diyoruz. Devlet katillere verdiği her türden taviz ve teşvikle; bir anlamda trans katliamına kapı aralamıştır. Adeta öfke ve umutsuzluğa boğulmuş topluma “Bunlar stres topudur, tüm hıncınızı translardan çıkarabilirsiniz” denmektedir.
“Elbette ki hukuksuzluğu ve katliamı yalnızca translar yaşamamaktadır. Ortadoğuyu kan gölüne çeviren Işid zulmü, Artan kadın cinayetleri, savaşa kurban giden gençler, tecavüz dâhil her türden eziyeti yaşayan kadınlar ve çocuklar aynı kıyımın farklı yüzleridir.
“Açık ki kanla değirmenini döndüren sistem yeni kurbanlara ihtiyaç duymaktadır. Transseksüeller ise tüm bu gruplar içinde neredeyse en kolay hedef konumundadırlar. Özellikle gençlere, kadınlara ve azınlıklara hayatı zehir eden nefret kültürü; transseksüellerin de yalnızlaşmasına, her an taciz edilmesine, korkuyla sinip evlere hapsolmasına neden oluyor. Kamusal alanı, ana caddeleri, polisiyle boğan iktidar; arka mahallerde de mahalle gençlerini, esnafı ve annemiz yaşındaki teyzeleri polisliğe zorluyor. Üstelik tüm bunları namus, aile, ahlak ve din adına yapıyor.
“Kobanê’ye saldıranlar, sokak ortasında gençleri vuruyor”
“Unutmayın! Müslüman görünerek Irak ve Şam İslam Devletine lojistik destek sağlayanlar ile nefret kültürüyle topluma karşı savaş yürütenler aynı kişilerdir. Kobanê’yi cehennem yerine çevirenler, bugün nefret kültürünü yayarak Kürdü, Lazı, Çerkesi, Aleviyi, Ermeniyi tüm azınlık kimlik ve ötekileri sistematik olarak katlediyor. Kobanê’de kafa kesenler, İstanbul’da Gül’leri katlediyor. Kobanê’de kadınları pazarlarda satanlar sokak ortasında gençleri vuruyor.
“Ve sabah akşam namustan bahsedip, tecavüzlere yol verenler aynıdır. Tüm pisliklerin üstüne gül kokusu serpen, din maskesi takan pislikleri iyi teşhis etmeliyiz.
“Bizleri kimliklere bölüp karşı karşıya getiren onlardır. Savaşı, kavgayı hanemizin içine kadar sokan onlardır. 11–12 yaşında çocukları katilliğe teşvik eden de yine onlardır. İblis onlardır! İktidar sahipleri, egemenler, efendiler! Ardı ardına yaşanan bu cinayetlerin ne anlama geldiğini iyi biliyoruz.
“Baş belası, baş ağrısı olacağız!”
“Öfkeliyiz! Ancak bu gidişatı değiştirme kararlılığımız da gün geçtikçe artıyor. Nefret cinayetlerini ve trans cinayetlerini mutlaka durduracağız!
“İster bir grup marjinal, ister bir avuç sapkın olarak tanımlayın, toplumun tüm renkleriyle buradayız. Toplumsal muhalefet, sosyalistler, feministler, çevreciler, siyasal partiler, heteroseksüeller, annelerimiz, kardeşlerimiz, komşularımız ve dostlarımız da burada.
“Gözümüzü dört açtık, yüzde yüz iradeyiz. Yaşanan her saldırının ardından daha da güçlenerek, palazlanarak geleceğiz. Baş belası olacağız, baş ağrısı olacağız.
“Artık uyanmalıyız, bugün trans kadınların bedenlerine uygulanan işkence yarın hepimize neler yapılabileceğinin işaretidir. Bugün bizlerin ayağındaki zincirler yarın hepimizi tutsak kılacaktır. Dolayısıyla insanım diyen herkesi sesimize ses vermeye çağırıyoruz.
“Nefrete inat yaşasın hayat diyoruz!
Yeni toplum yeni hayat diyoruz!
Özgür toplum özgür hayat diyoruz!
Nefrete karşı sürekli mücadele, sürekli eylem diyoruz. Zulümle, ölümle, kanla, kıyımla özdeşleşmiş kaderimizi tersine çevirelim.
Nefreti bitirelim, yaşamı getirelim!
Nefrete İnat Yaşasın Hayat!”
Kaynak: www.kaosgl.com 20.10.2014
|
|
Eklenme Tarihi : 20.10.2014 |
Haber Editörü : PikeAS |
«« GERi
|
Bu haber 336032 kez okundu.
|
Haberi Paylaş |
Face
|
Blog
|
Frien
|
Mysp
|
Twit
|
|
Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir. Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.
Habere Yorum Yaz |
|
Herkesi GLBT hakları için birşeyler yapmaya gayret eden tek parti olan CHP`de birleşmeye çağırıyorum, önümüzdeki seçimler çokkk çok kritik, hepimiz için, bir çeşit ölüm kalım meselesi...
Yazan : ay_carmela
Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)
|
Yorum yazmak için login olunuz
|
|
|