Haber | `Eşcinsellik hastalıktır` diyen Prof. Nevzat Tarhan`a ortak tepki çağrısı

`Eşcinsellik hastalıktır` diyen Prof. Nevzat Tarhan`a ortak tepki çağrısı


SPoD, Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın `eşcinselik tedavi edilebilir` açıklamalarını kınadı ve ortak tepki çağrısı yaptı.


Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın 13 ve 14 Ağustos tarihlerinde yaptığı eşcinselliği bir hastalık olarak tanımlayan homofobik yorumlarına, Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği`nden (SPoD) tepki geldi. SPoD`un yaptığı yazılı açıklamada, "Farklılıklarımız Tedavi Konusu Olamaz: Ne Yanlış Ne Yalnızız!" dedindi.

SPoD, uluslararası bilimsel otoritelerce hastalık olmadığı açıkça ilan edilen eşcinselliği hastalık olarak gören Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın, Sağlık Baklanlığı, TTB ve Türk Psikologları Derneği tarafından kınanmasını istedi.



SPoD tarafından yapılan yazılı açıklama şöyle:



Farklılıklarımız Tedavi Konusu Olamaz: Ne Yanlış Ne Yalnızız!



Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açıklamalarını kınıyoruz ve onarım terapisini reddediyoruz.



Ülkemizde halen lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin (LGBT) cinsel yönelimleri ya da cinsiyet kimlikleri dolayısıyla hasta kabul edilmeleri ve tedavi görmeleri gerektiğine dair görüşlerin bilimsel birer görüş kisvesi altında kamuoyu ile paylaşılmakta olduğunu kaygıyla izliyoruz.



Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın Haber7 sitesinde 13 ve 14 Ağustos tarihlerinde yayımlanan LGBT bireyler ile ilgili yazıları, LGBT varoluşları hastalık olarak tanımlama ve bu yaratılan hastalık kategorilerine yönelik tedavi önerme çabasının yeni bir örneğini bizlere sundu. Prof. Dr. Nevzat Tarhan eşcinselliği bir hastalık olarak tanımlıyor ve tedavisinin mümkün olduğunu belirtiyor.



Halbuki modern tıp, psikiyatri ve psikoloji bilimlerinin en yüksek otoriteleri eşcinselliğin bir hastalık olmadığını açıkça ifade etmektedirler. Amerikan Psikiyatri Birliği 1973 yılında aldığı kararla eşcinselliği Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı’ndan çıkarmıştır. Psikiyatri Birliği’nin kararını Amerikan Psikoloji Birliği’nin 1975 yılında aldığı karar izlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü ise 1990 yılından itibaren eşcinselliği Hastalıkların Uluslararası Sınıflamasından tamamen çıkarmıştır. 2001 yılında ise Çin Halk Cumhuriyeti’nde de eşcinsellik Mental Bozukluklarının Ulusal Sınıflaması’ndan çıkarılmıştır. Türkiye Psikiyatri Derneği, Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği, Türk Psikologlar Derneği ve Türk Tabipleri Birliği ise 2010 yılından beri eşcinselliğin bir hastalık olarak nitelendirilemeyeceğini açık olarak beyan etmişlerdir. Ülkemizde hala varlığını güçlü bir biçimde sürdüren eşcinselliğin hastalık olduğuna yönelik kanı ise yanlış bilgi ve önyargılardan kaynaklanmaktadır.



Tarhan’ın kamuoyu ile hatalı bilgiler paylaşması, ülkemizde halihazırda tedirgin edici boyutlarda olan LGBT bireylere yönelik ayrımcı pratikleri pekiştirme potansiyeli taşıyor. Kendisinin bulunduğu pozisyon aracılığı ile ürettiği söylem, kendini tanımaya ve anlamaya ihtiyacı olan pek çok LGBT bireyin hayatını zorlaştıracak niteliktedir. Tarhan onarım terapisi ile eşcinselliğin tedavi edilebileceği fikrini yayarak, çok sayıda LGBT bireyin kendileriyle barışık yaşamlar sürmelerinin ertelenmesine katkı sunmakta ve LGBT bireylerin asıl sorunu toplumsal önyargılar yerine kendilerinde görmeye itmektedir. Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın bir eğitimci olarak geleceğin psikologlarını, sosyal hizmet uzmanlarını ve rehberlik ve psikolojik danışmanlarını yetiştirecek olması, kendisinin bu homofobik açıklamalarının tüm kurum ve kuruluşlar tarafından daha da ciddiye alınmasını gerektirmektedir.



Bu tartışmalar bizim için ne yeni ne de şaşırtıcı. Her kültürde farklı şekillerde görünür olmuş eşcinsel ve trans varoluşlar otoriter devletler tarafından kontrol altında tutulmaya çalışıldı ve çalışılmaya devam ediliyor. En uç örneklerini eşcinselleri toplama kamplarında katlederek uygulayan Nazi Almanyasında gördüğümüz bu insanlık dışı uygulamaların bir biçimi de Batı Amerika ve Avrupa’da geçmişte eşcinsel ve translar üzerine yapılan korkunç bilimsel(!) deneylerle devam etti, ancak bu çabalar eşcinsel ve trans varoluşları ortadan kaldırılabilecek bir yöntem geliştiremedi. Eşcinsel, biseksüel ve trans bireyler tarih boyunca sistematik katliam ve işkenceden kısmen kurtulmuş, halen suçlu, hasta, sapık, yaftalarından bağımsız yaşamak için mücadele ederken öteki düşmanlığının bu sefer onarım terapisi adı altında yeniden önümüze getirildiğini görüyoruz.



Psikiyatr Seven Kaptan’ın 25 Haziran tarihinde T24’e verdiği röportajda da belirttiği üzere, onarım terapisini savunan psikiyatr ve psikologların kendilerine referans aldıkları Robert Spitzer dahi daha önce ifade ettiği bazı eşcinsellerin heteroseksüelliğe devşirilebileceğine dair görüşünün yanlış olduğunu, eşcinselliğin bir hastalık olmaması dolayısıyla tedavi konusu olamayacağını ve daha önceki ifadelerinden dolayı eşcinsellerden özür dilediğini belirtmiştir. Fakat özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde onarım terapisi dini yorumlayış biçimlerini bilimsel teamüllerin önünde tutan bir takım köktendinci Hristiyan siyasi akımların ve bu akımlar içerisinde yer alan psikiyatr, psikolog ve din adamlarının arasında popülerlik kazanmıştır. Bu akımın Türkiye’deki temsilcilerinden birinin kendisini muhafazakar kanadın medya organlarından Samanyolu TV ekranlarından tanıdığımız, (haksız bir biçimde işini kaybettiği) Türk Silahlı Kuvvetleri’nde eski uluslararası hastalık sınıflandırmalarına dayalı bir biçimde eşcinselliği hastalık olarak tanımlayarak mesleğini icra eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın olması da şaşırtıcı değildir.



Prof. Tarhan kendisinin hasta olduğunu düşünen bireyleri tedavi etmek gerektiğini ifade etmektedir. Bilimsel otoritelerce hastalık olarak kabul edilmeyen bir varoluş biçiminin sadece kişi öyle algılıyor diye tedavi edilmeye çalışılması yetkinin kötüye kullanımıdır. Bugüne kadar LGBT varoluşların terapi süreçleri ile ortadan kalktığını görülmemiştir. Onarım terapileri beklenenin aksine LGBT bireylerin özgüvensizlik, suçluluk, yetersizlik, başarısızlık duygularını arttırarak LGBT bireyler arasında intiharlara sebep olmuştur.



Nevzat Tarhan’ın toplumsal önyargılar içerisinde sıkışan LGBT bireylere “ne yanlış ne de yalnız” olduklarını söyleyen LGBT hakları hareketinin mensuplarını ayrı bir patoloji grubu olarak göstermesi meseleye tarafsız bakamadığını ve önyargılarına yenik düştüğünü göstermektedir. Halbuki LGBT örgütleri toplumdaki önyargılar karşısında LGBT bireylere korkunun, gizlenmenin, senelerce duygu ve hislerini bastırarak değişmeye çalışmanın yerine, kendi gibi insanlarla bir araya gelerek dayanışmanın ve toplumun farklılıklarla ilgili bilgisini arttırarak herkesin hayatını daha yaşanılabilir kılmanın mümkün olduğunu salık vermektedirler.



Tarih göstermiştir ki LGBT varoluş biçimleri kırım, işkence, tehdit ya da terapilerle azaltılamazlar. Çünkü LGBT varoluşlar insana dairdir. İnsanlar kendi hayatlarını daha anlamlı ve doyumlu yaşama saikleri çerçevesinde cinsiyet kimliklerini ve/veya cinsel yönelimlerini görünür kılmak isteyebilirler. İnsanların kendi beden ve tavırları üzerinde, iki reşit bireyin kendi rızaları ile yaşadıkları cinsel davranış üzerinde, reşit bireylerin kendi aralarında kurdukları duygusal bağlar üzerine üçüncü bir şahıs ya da kurumun kurallar getirmeye çalışması otoriterlikten başka bir şekilde adlandırılamaz.



Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın ve kendisiyle benzer yaklaşıma sahip bilimsel (!) otoritelerin aslında tedavi etmeye çalıştığı toplumsal farklılıklardır. Halbuki farklılıklarla bir arada barış içerisinde yaşamak mümkündür. Sebep aranması gereken farklılıkların nedenleri değil, insanların bu farklılıklara gösterdiği tahammülsüzlüğün nedenleridir.



Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ı ve onun gibi onarım terapisini toplumda yaygınlaştırmaya çalışarak bundan maddi çıkar sağlayan ve pek çok LGBT bireyin hayatını sonu gelmeyen terapilerle karartan uzmanlara toplumsal farklılıklara saygı göstermenin demokrasinin temel ilkelerinden biri olduğunu hatırlatırız.



Bu çerçevede Sağlık Bakanlığı’nı, Türk Tabipleri Birliği’ni, Türkiye Psikiyatri Derneği’ni ve Türk Psikologları Derneği’ni uluslararası bilimsel otoritelerce hastalık olmadığı açıkça ilan edilen eşcinselliği ülkemizde tedavi etmeye çalışan meslektaşlarını kamuoyu önünde kınamaya, mesleklerinin insan hakları çerçevesinde icrasına yönelik görevlerini yapmaya ve yeni meslektaşlarının günümüz bilimsel bilgilerinin ışığında eğitilmelerine yönelik sorumluluk almaya davet ediyoruz.



Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği



Asmalı Mescit Mh. Kallavi Sk. No:10/4

Beyoğlu – İstanbul

Tel: 0212 292 48 02


Kaynak: t24.com.tr 24.08.2012


Eklenme Tarihi : 26.08.2012
Haber Editörü : Administrator
  «« GERi
Bu haber 392416 kez okundu.

Haberi
Paylaş
Face
Paylaş facebook
Blog
Paylaş Blogger
Frien
Paylaş Friendfeed
Mysp
Paylaş Myspace
Twit
Paylaş twitter


Not: Bu sayfalarda yer alan yorumlar kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılanlardan gabile.com sorumlu tutulamaz.

Habere Yorum Yaz

eşcinsel bir hastalıktır diyen kendini doktor diyen ama yanlış teşhis koyan bu doktorları sürgün etmek lazım insana yaptığı tercihten dolayı hasta teşhisi koyuluyorsa bence herkes hasta herkes tercih yapıyor bir yerlerde karar veriyor beyni sulanmış bunların önce kendisini tedavi ettirmesi gerek eşcinsellere bukadar takan adamın bir sebebi olmalı bence bunlar duygularını yasayamayanlardan:)umarım bir gayla baskına ugrarda herkes mutlu olur:)
Yazan : keyif07     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)

eşcinsellik bir hastalıksa peki neden insanlar hala saygı duymuyor? kimse bir kanseri itip kalkıyor mu ? sen kansersin diyip zorbalık yapıyor mu? eşcinsellik hastalıksa neden hala böylesiniz? siz insanlar hastasınız... ve eğer eşcinselliğin bir tedavisi varsa başta beni etsinler.. dünyada tedavi edilmiş bir eşcinsel görmedim duymadım... duyan gören varmı .? :))
Yazan : del_rey     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)

şunu merak ediyorum. birçok avrupa ülkelerinde eşcinsel evlilikler yapılıyor. insanlar birşeyleri çoktan aşmışta evlilikler yasal hale gelmiş türkiyede ise hala eşcinsellik hastalık mı değilmi tartışması var ve bu tartışmayı ne üzücü ki dr. kimliğinde dolaşanlar yapıyor. okumuş gözüyle bakılan bir kişi böyle konuşursa sokaktaki sıradan insanlar ne desin eşcinsellikle ilgili? birçok avrupa ülkelerindeki yoneticiler, dr.lar salak, hasta zihniyetli türkiyedekiler akıl küpü maaşallah. yazık......
Yazan : gayim_yaa     Beğen

Yıllar Önce ben de yaşadığım toplum ve kültürde daha insanca bir yaşam için böylesi aptal saptal terapilere gitmiştim. Tabi ki sonu mutsuzluk oldu ve yine eşcinsel kimliğimle mutlu ve huzurlu olma yoluna girdim. Eşcinsellik ani bir karala yönelilen bir durum değil. Hiç kimse bu sabah eşcinsel olarak uyanmak istiyorum deyip de eşcinsel olmaya karar vermiyor. Hastalık olmadığı için böyle bir tedavi de yok. Bu zat mademki tedavi edebiliyor çıkarsın ortaya sihirli hapını herkes yutsun ve heteroseksist erkek egemen dünyanın bir bireyi olsun. Ama yok öyle birşey. Çoook insanlar batıda da geçmişte çok yollar denediler. İMKANSIZ. Tıp da bilim de bunu bildiği için artık daha farklı yaklaşımlar sergileyip, kişilerin cinsel yönelimleriyle mutlu olabilmeleri için destek veriyorlar.
Yazan : superstarx     Beğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)

ben bi ton para verıp gıdıyorum hala erkeklerden hoşlanıyorum değişim mumkunse değişmek ıstıyorum ama kendısıde bu duyguyu yanlıs anlamadıysam yuzde otuzlara ındırırız kontrol altında alırız dedı. bakalım daha insancıl bı yasam ıcın ben değişmeye nıyetledım...
Yazan : ist_pasifikk     Beğen

İyi hastayım ben gelsin beni tedavi etsin
Yazan : justdoit84     Beğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)

çok sevgili, pek bilgili nevzat beyler bu çok değerli bilgilerini derleyip toplayıp koltuk altına sıkıştırarak gitse de keşke dünya sağlı örgütünün kapılarına dese; ``gelin panpalar çözdüm ben olayı`` diye ve uzatsa elindekileri de dünyaya bir faydası dokunsa biraz, madem kendinden o kadar emin... tabi şimdi nevzat bey akıllara zarar aklıyla yıllardır genetik araştırmalar yapan diğer bilim adamların (yahut ``diğer`` sözcüğünü kullanmasam daha mı doğru olurdu bilmiyorum) yıllardır göremediği şeyi masasında oturup kafasını kaşırken kavrayabildiği için nobel bile kazanabilir bu fırsayı kaçırmamalı. o bir aslan ve de kaplan... ilk fırsatta kendisine gidip kendimi iyi ettirmek istiyorum. :) öptüm nevzatçığımı
Yazan : zeusunpipisi     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)

bu ülkede herkesin kafası karışık...
Yazan : alendelon83     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)

bizi kendi halimize bırakın biz sizi kendi halinize bıraktık. hangimiz çıktı da kadınlarla erkeklerin arasındaki ilişki hastalıktır dedi ki. yeter ama susun çenenizi kapatın yok saydığınız yerde iki de bir sataşmayın insanların içinde biriken nefreti dışarı vurmasına sebep olmayın. bir laf var ya ne s..çtın elime ne sıvayım yüzüne...
Yazan : ada_09     Beğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)

eşcinselliğin iki yönü tedavi edilmeli bence ;ilki,toplumun homofobisi ve toplumun homofobisinden kendini fobileyen eşcinseller..ikincisi de,eşcinselliği onuruyla yaşamayan eşcinsellerin absürd eşcinselliği..belki de toplumun fobisi bu ikinci kategorinin sebebiyetindendir..insan olarak hepimizin(eşcinseller ve olmayanlar) bunu mutlaka sorgulamalıyız..
Yazan : gana     Beğen (3 kişi bu yorumu beğendi.)

Nevzatin escinsel olduğunu herkez biliyor mu?
Yazan : olgun444     Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)

laz fıkrası gibi yorum bile yapmaya değmez eminimki kendiside eşcinsel de başkasının üzerinde deneyelim olursa kendimde denerim mi diyor aklınca (ki akılsız) ben bunu anladım
Yazan : boni     Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)

Dönem dönem bazı bacılarımız çıkar ve bu, ``Tedavi ediliyo, vallaha billaha tedavi ediliyo kız!`` martavalını okurlar... Canlarım benim, edilmiyor işte! Edildiğini sanıyorsunuz, hemcinslerine nefret duyan - korkan birer homofobik içi dolu turşucuğa dönüşüyorsunuz! Nevzat da keşke tedavi(?) olmasaydı... Kaç yaşına gelmiş... Yaşamının son demlerini öfke ve ayrımcılık dolu bir ruhla geçirecek şimdi! Bir erkeğin başına gelebilecek en kötü şeydir diye düşünüyorum menapozlu bir kadın gibi ona buna takmak, sinirden içi içini yemek... Keşke barışabilseydin Nevzat bunca sene içinde kendi kendinle... Yazık... Bize, ``Tedavi olabilirsiniz bacılarım!`` demene değil de, tedaviyi(?) olup kendi düştüğün duruma acıdım bak şimdi sabah sabah bu haberi okuyunca... Neyse bacım, bir tedaviyle de nefret duygularından kurtulursun en kısa zamanda inşallah... Tedavisi var bak! Vallaha billaha var! Hadi geçmişler olsun...
Yazan : senay_dilber     Beğen (4 kişi bu yorumu beğendi.)

:) ilk önce gitsin kendisini tedavi etsin para kazanma yolları bulamıyorsa bizim gibi insanları körelterek para için kullanmasın..
Yazan : muito     Beğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)

hayret bişeyya bunlar bunu hastalık kabul edene kadar gerçek hastalıkların çaresini araştırsınlar neden bizimle uğraşıyorlar ki hiç olmazsa insanlığa yararlı olurlar
Yazan : sanal_seversen     Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)

bence bu profesorün kendisi hasta bir pisikolağa başvursun...
Yazan : dost84     Beğen (6 kişi bu yorumu beğendi.)

psikiyatristler tarafından bıle dışlanmış birinin görüşleri değerli değildir.
Yazan : pa_sifff     Beğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)

iyilestiremediler bizi bir turlu, kendi dertleriyle ugrassalar daha iyi. hastalik diyen hala ancak turkiyeden cikar zaten!
Yazan : shiluh     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)

halinden memnun olmayan eşcinseller nevzat`ın terapisini deneyebilirler. herkes her fikri savunabilir, mesela bence de nevzat`ta çoklu kişilik bölünmesi sendromu var,bilimsel düşünmediği halde kendini biliminsanı sanıyor :)
Yazan : adana_42aktif     Beğen (5 kişi bu yorumu beğendi.)

Bence böyle abidik gubidik insanlar dikkate alınmamalı. Kim bu adam ya? Belli ki yurdum köşelerinde sürünen ve meşhur olup, tanınma derdinde olan bi` zavallı... İsminin başında her prof yazan profesör değildir. Kaldı ki eşcinselliğin hastalık olduğunu düşünüyorsa bu kişi, lisede biyoloji dersi gördüğünden bile şüphe duyarım... Bu adama karşı kendimizi savunmamız ona pirimden başka bi`şey sağlamaz. Bırakın havlasın... :)
Yazan : minyoncuk_p86     Beğen (2 kişi bu yorumu beğendi.)

Haydi öyleyse bir fırsat veriyorum bu profa, benim cinsel tercihimi değiştirerek bunun bir hastalık olduğunu kanıtlasın :)
Yazan : Ponly     Beğen (1 kişi bu yorumu beğendi.)
Yorum yazmak için login olunuz


Diğer başlıklardan bazıları.
Haber | Kampüste eşcinsel karşıtı lokantaya yer yok Kampüste eşcinsel karşıtı lokantaya yer yok
   ABD`deki Davidson College, eşcinsel karşıtı gruplara yaptığı desteklerden ötürü Chick-fil-A lokantalar zincirini kampüsten attı KAOS GL- ABD’nin Kuzey Karolina eyaletindeki Davidson College, eşcinsel karşıtı örgütlere milyonlarca dolar bağışta bulunan ve açıktan açığa eşcinsel evliliğine karşı tavı...

Haber | Cinsel Yönelim Ayrımcılığına Hayır Cinsel Yönelim Ayrımcılığına Hayır
   Hacettepe Üniversitesi Senatosu , "Birlikte Yaşam Bildirgesi"ne imza attı KAOS GL- Hacettepe Üniversitesi Senatosu , "Birlikte Yaşam Bildirgesi"ne imza attı . Öğrencilerin, akademik ve idari personelin yerleşkede birlikte yaşamalarını düzenlemek için hazırlanan bildirgede birlikte yaşama ilişkin e...

Haber | Eşcinsel Bob! Eşcinsel Bob!
   Komisyon, can dostu Denizyıldızı Patrick ile ilişkisi olup olmadığın inceliyor. ’Tehlikeliler’ listesinde Pokemon bile var! Ukrayna’da ahlak komisyonu, okyanusun dibinde yaşayan bir süngerin maceralarını anlatan ‘SpongeBob Squarepants’ dizisinin ‘eşcinselliği teşvik ettiğini’ öne sürdü. Komisyon...

Haber | Başbakan eşcinsel yürüyüşte! Başbakan eşcinsel yürüyüşte!
   Başbakan Schmidt`ten eşcinsellere destek. DANİMARKA`da hafta sonu düzenlenen "Homo Festivali" renkli simaların katılımı ile gerçekleşti. Başbakan Helle Thörning Schmidt (ortada pempe gömlekli).Eşcinsellerin yürüyüşünde en çok dikket çeken isim ise Başbakan Helle Thörning Schmidt, birlikte yü...

Haber | ``Siz yılmayın ki bizler de özgürleşebilelim`` ``Siz yılmayın ki bizler de özgürleşebilelim``
   Siyah Pembe Üçgen Derneği, 14 Ağustos 2012 gecesi Çandarlı’da kamp yapan Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği aktivistlerine yönelik toplu linç girişimine ilişkin basın açıklaması yaparak, linç girşimini kınadı. Basın açıklamasında aynı zamanda Çandarlı Jandarmasını linç girişimine müdahale etmediğinin...

Haber | Çandarlı’daki LGBT Aktivistlerine Linç Girişimi Çandarlı’daki LGBT Aktivistlerine Linç Girişimi
   14 Ağustos gecesi Çandarlı’da eğitim kampı yapmak isteyen Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği’nden 12 LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans) aktivistine linç girişimi gerçekleşti. Dernek aktivistleri olarak Çandarlı’ya ulaştığımız andan itibaren orada yaşayan halk ve esnafın tedirgin edici bakışları v...

Haber | Tayvan`da İlk Eşcinsel Budist Evliliği Tayvan`da İlk Eşcinsel Budist Evliliği
   30 yaşındaki Fish Huang ve partneri You Ya-ting, Taoyuan kentindeki tapınakta yaklaşık 300 davetlinin önünde dünya evine girdi. Törene gelinlikle gelen çiftin nikâhını Shih Chao-hui adlı kadın Budist rahip kıydı. Shih törende “Burada tarihe tanıklık ediyoruz. Kaderleri için birlikte mücadele etm...

Haber | 30 Yıl Sonra Gay Kavgası 30 Yıl Sonra Gay Kavgası
   Cassano’nun milli takımda eşcinseller olduğunu ima etmesi ortalığı karıştırdı. 1982 Dünya Kupası`nda Rossi ile Cabrini`nin ilişki yaşadığı iddiasıyla sarsılan İtalya`da ‘bomba`yı bu kez Cassano patlattı ama baskı üzerine özür diledi. Bundan 30 yıl önce şike gölgesi ile 1982 Dünya Kupası`na gid...

Haber | `Saffet Sancaklı homofobik` `Saffet Sancaklı homofobik`
   Eşcinsel olduğu için meslekten ihraç edilen eski futbol hakemi Halil İbrahim Dinçdağ, Enver Aysever ile Aykırı Sorular’ın konuğu oldu. Dinçdağ, "Bir hakem eşcinsel olmaz" diyen eski futbolcu Saffet Sancaklı`nın homofobik olduğunu söyledi. Eşcinselliği nedeniyle hakemlikten ihraç edilen Ha...

Haber | Trans Öğrenciden Okul Müdürüne Eşitlik Dersi Trans Öğrenciden Okul Müdürüne Eşitlik Dersi
   İngiltere’de bir trans genç, sınavına istediği kıyafetle girebilmek için okul müdürüne Eşitlik Yasası’nın bir nüshasını göstermek zorunda kaldığını söyledi. 16 yaşındaki Ashlyn Parram’ın ebeveynleri öfkeli. Zira okulunda Ashlyn’e eve dönüp kıyafetlerini değiştirmesi söylendi. Bunun yerine Ash...